BASINDA HAS TURİZM
Bu gurur Yine HAS TURİZM'inUlaştırma Dünyası/ 30 Haziran 2008
HAS TURİZM, Rusya’da taşımacılık faaliyetlerindeki başarısından dolayı, “En İyi Küçük ve Orta Ölçekli Şirketi” dalında, Zolotaya Kolesnitsa (Altın At Arabası) ödülünü 3. kez aldı. Ödülü, HAS TURİZM Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Selim Kara ve Rusya’daki HASTUR Yönetim Kurulu Başkanı oğlu Ayhan Kara birlikte aldı.

65 yıl önce at arabasıyla taşımacılığa başlayan Mehmet Selim Kara, bugün Yemen’den Sudan-Suudi Arabistan’a Türkiye’den Rusya’ya kadar, geniş bir coğrafyada otobüs filosuyla hizmet veriyor.

HAS TURİZM, Rusya’ya ENKA’yı 1986 yılında taşıyarak başladı. 1995’ten bu yana Moskova’da HASTUR Rusya şirketi adı altında faaliyette bulunuyor.

Türkiye Rusya arasındaki ticaretin gelişmesinde ENKA önemli rol oynadı. ENKA’yı Rusya’ya Has Turizm taşıdı.
Çalışanlarından, malzemelerine, bilgisayarlarına kadar…
Rusya’daki iş sahibi Türkler var.
Türkler, Rusya’ya ilk olarak Has Turizm ile geldiler.
Türkleri Rusya’ya Has Turizm taşıdı.

Hepsi başarılı bir iş adamı olan erkek çocuklarının en küçüğü Ayhan Kara, Gazi Üniversitesi’ni bitirdikten sonra Moskova’ya mühendislik okumaya gitti. Sonrasını şöyle anlatıyor Ayhan Kara:
“Her şey bir gazete ilanı ile başladı. Ben, ABD’ye gitmeyi düşünüyordum. Babam, elinde getirdiği gazete ilanını göstererek, ‘İngilizce biliyorsun, bir de Rusça öğrensen fena olmaz. Zaten Rusya’ya gidip gelen otobüslerimiz var’ dedi. Ve ben Moskova’ya mühendislik okumaya geldim. Annem, hazır Türk yemeklerini dondurup, otobüslerle yollardı. Zor günlerdi ama başarıyla geçtik.”

3. kez ödül aldı...
Rusya Ulaştırma Bakanlığı ve Rus Parlamentosu’nun alt kanadı Duma’nın Komünikasyon ve Enerji Konseyi’nin düzenlediği “Altın At Arabası” ödüllerini HAS TURİZM üçüncü kez , taşımacılıktaki başarılı projelerinden dolayı kazandı.

HASTUR Rusya Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kara, Rusya’da 1986 yılından bu yana taşımacılık alanında çalıştıklarını, 1995’ten bu yana Moskova’da HASTUR Rusya şirketi adı altında faaliyette bulunduklarını belirtti.

1998 yılında yaşanan ekonomik krizi fırsata çevirdiklerini, Rusya’da şehirlerarası yolcu taşımacılığına başladıklarını anlatan Kara, bunun yanı sıra turizm ve otomotiv yedek parçası alanlarında da faaliyete başladıklarını ifade etti.

At arabasıyla başladılar...
Ayhan Kara, “Babam, amcamla birlikte taşımacılık sektörüne at arabasıyla girdiler. At arabalarıyla kum ve taş taşıyorlardı. Bugün ise Kremlin Sarayı’nda babamla birlikte 3. kez böyle büyük bir ödülü almak benim ve ailem için gurur kaynağı” dedi. Kara, babası için hediyenin anlamının daha büyük olduğunu ifade ederek, “Sanırım babama verilebilecek en büyük hediye bu” değerlendirmesini yaptı.

Gazi’yi bitirip gitti...
Gazi Üniversitesi Yabancı Diller Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Rusya’da İnşaat Mühendisliği Konut ve Sanayi Binaları Bölümü’nü bitirdiğini ifade eden Kara, bu ülkede aldığı eğitimle bir “Rus gibi” düşünerek firmalarının gelişimini sağladığını bildirdi.

Kara, eski SSCB’nin dağılması ve iki kutuplu dünya düzeninin sona ermesi ile kurulan yeni dünyada, Rusya’nın büyük bir pazar olarak açılım sağladığını kaydederek, şunları söyledi:

“Has Turizm, Ortadoğu’daki örgütlenmeden sonra kuzeye, dünyaya açılan Rus pazarına yöneldi. 1995 yılından bu yana Volga turları düzenleyen en önemli turizm şirketleri tercihlerini bizden yana kullandılar. Rusya’da 6 otobüs ile başladığımız filoyu 50 otobüse çıkardık. Geçen yıl Rusya’da 150 bin turist taşıyarak rekor kırdık. Ayrıca güçlü rakiplerimize karşın, Rusya sanatının mihenk taşı olan Bolşoy Tiyatrosu’nun taşımacılık ihalesini de kazandık.” Kara, başta Olimpiyat Oyunları olmak üzere, UEFA, ULEB ve Şampiyonlar Ligi maçlarına gelen Türk ve yabancı kulüplerin sporcuları ve yöneticileri, siyasiler ve iş adamı kafilelerini de taşıma işini başarıyla yerine getirdiklerini ifade etti.

Başarıda aile gelenekleri...
HASTUR’un Rusya’daki başarısında en önemli etkenin “Rus kültürü, Avrupa standartları, Türk konukseverliği ve ürün farklılaşması” stratejisine borçlu olduklarını belirten Kara, şunları söyledi:

“Aile geleneklerimiz yanında, müşterilerimize ve beraber çalıştığımız takım arkadaşlarına dürüst davranmamız başarıda etken oldu. Rakiplerimize, insana, doğaya ve zamana saygı duyduk. Kimseyi yarı yolda bırakmadık. Teknolojiyi kurduğumuz sistemlere adapte ettik. Sadece kendi hatalarımızdan değil, aynı zamanda başkalarının hatalarından da ders aldık. Maddenin yanına her zaman maneviyatı kattık. Hep ulaşılır olduk. Hiçbir şeyi sadece yapmış olmak için yapmadık. Eleman alımlarında son derece titiz davrandık. Yol güvenliğini her şeyin üstünde tuttuk. Paylaşım ilkesini her alanda uyguladık. Manevra yeteneğimizi ön plana çıkardık.”